Hızlı gitmek istiyorsan yalnız git, uzağa gitmek istiyorsan birlikte.

Hiçbirimiz hepimizden daha akıllı değiliz. Büyük neticeler, başarılı bir takım oyunun ürünüdür. Başarılı bir takım oyunu da iyi bir ekiple oynanır. İyi ekiplerin oluşmasında belirleyici unsur ise sergilemiş olduğunuz liderlik tarzınızdır. Peki nitelikli bir ekip oluşturmak ve bu ekibi bir arada tutmak için nasıl bir liderlik tarzı sergilemeliyiz? Bu konuda kendi tecrübe ve okumalarımdan hareketle belirlediğim bazı hususları sizlerle paylaşmak isterim.

Karakterin gücü: Ne olduğun kulaklarımda öyle bir çınlıyor ki ne dediğini duyamıyorum.

Liderler, ekiplerindeki her birey için örneklik teşkil eden insanlardır. İnsanlar karakterlere hayrandır ve karakterlerin peşinden giderler. Ekibinizle olan iletişiminizin kalitesini, karakterinizi kalitesi belirler.

Kendisinden daha az bahseden, örnek bir duruş sergileyen, ekibin ve işlerin iyiliğini, güzelliğini kendi menfaatinin üstünde tutan bir anlayışla hareket etmek lidere duyulan güveni oluşturur. Bu güveni oluşturmak ekibinizin sizin etrafınızda kenetlenmesi için en temel şarttır. Karakteriniz bozuksa, iki yüzlülük ve düzenbazlığa yatkınsa uzun vadede başarıya erişemezsiniz.

Lider; içten ve samimi olmalı, bu içtenlik ve samimiyetine ekibini inandırmalıdır. Başkalarının istediklerinizi yapmaları, daha iyi çalışmaları daha motive olmaları ve birbirlerini sevmeleri için başvurduğunuz herhangi bir yöntem, içtenliğinizden ve samimiyetinizden kaynaklanmaktan öte birtakım taktikler ve stratejilerin ürünü ise bu mutlaka ekibiniz tarafından fark edilecektir. Köklü bir dürüstlük ve güçlü bir karakter sahibi değilseniz içerisinden geçtiğiniz süreçler bir şekilde bu noktadaki zafiyetinizi ortaya çıkartacaktır. Kısa sürede bazı başarılar elde etseniz bile uzun vadede ekibinizle ilişkilerinizde başarısızlıklar kaçınılmaz olacaktır.

Odada değil ortada ol.

Mesafeli değil ulaşılabilir olmayı tercih edin. Odada değil ortada olun; bahçede sınıfta, koridorda…Liderlik, başkaları eliyle netice almaktır. Size yaklaşamayan, sizi göremeyen, size dokunamayan sizinle konuşamayan, sizinle bağ kurmak için fırsat bulamayan insanlar üzerinde nasıl bir etki oluşturabilir ve onları nasıl motive edebilirsiniz ki.

Vermek, alma sürecini başlatır.

En çok ulaşmak istediğin şeyi feda et, daha fazla takdir bekliyorsan daha fazla takdir et. Saygı görmek istiyorsan önce sen saygı göster. Vermek alma sürecini başlatır. Her zaman ekibinize; öğrencilerinize, velilerinize ya da müşterilerinize davranmalarını istediğiniz gibi davranın çünkü onlar sizi modellerler. Agresifseniz agresif, uzlaşmacı iseniz uzlaşmacı, zarifseniz zarif olacaklardır ve kurumunuzda sizin sergileye geldiğiniz davranış kalıpları egemen olacaktır.

İlişkilerinizin derinliği, liderliğinizin gücünü artırır.
İyi konuşandan ziyade iyi dinleyen olun. Dinlediğiniz zaman öğrenirsiniz, sahada olan bitene, işlerle ilgili yaşanan süreçlere daha fazla vakıf olursunuz. Ekip üyelerini dinlemekte ve kulak vermede başarısız olursanız onların güvenini, size olan inancını kaybedersiniz. Ekibinizin kaygılarını dinleyin, ilgi gösterin, onları insan olarak önemsediğinizi hissettirin. Değerlendirip öneride bulunmak ve kendi fikirlerinizi sunmaktan ziyade önce onları anlamaya çalışın. Ekip üyelerini dinlerken, söylediklerinin neresinin yanlış olduğu değil de neresinin doğru olabileceğine odaklanarak dinleyin. Çözümü söyleyen değil, söyleten olun, dinleme esnasında ya da toplantılarınızda soracağınız sorularla bunu rahatlıkla yapabilirsiniz. İnsanlar, kendilerine söylenen çözümlerden ziyade kendilerinin buldukları, keşfettikleri çözümleri sahiplenirler. Doğruyu bulan değil bulduran olmayı tercih edin. Vakit ayırarak ve nitelikli dinleyerek ekibinize soluk aldırın. Unutmayın, bu gayretiniz size standart mesai kalıplarının çok daha ötesine geçen bir performans olarak geri dönecektir.

Arkadaşça davranışlar, kader birliği duygusunu güçlendirir.

Ekibinize vakit ayırın. Onları harekete geçirmek için bağ kurmak zorundasınız. Bu da onların duygusal olarak önem verdikleri şeyleri bilmek ve onlara önem vermekle olur. Ekibinizin nelerden mutlu olduğunu bilin ve onları mutlu edin. Yönettiğiniz kişilerin güçlü yönlerini, hayat yolculuklarını, değerlerini bilin. Tek tek her birinin hikayesini bilin. Onlara gurur veren şeyler nelerdir, hayatta onları mutlu eden şeyler nelerdir… Ekibinizin motivasyon ögelerini iyi tanıyın. İşle ilgili olmayan konularda da onlarla sohbet edin. Çocukları, aileleri, hobileri hakkında bilgi sahibi olun. Zor zamanlarında ve mutlu zamanlarında yanlarında olun. Mesela cenazelerinde, düğünlerinde, çocukları olduğunda vb. önemli anlarda yanlarında olun eğer bir sebeple yanlarında olmazsanız bunu telafi edecek bir eylem geliştirin. Gönlünü alamadığınızın, mesaisini de alamayacağınızı unutmayın. En önemlisi şunu unutmayın ki vaktini size cömertçe sunanlar, gönlünü almayı becerdiklerinizdir. Tüm bunları başarabilirseniz ekibinizle güçlü bir kader birliği duygusunu da yakalamış olursunuz.

Lider, kendini izleyenlere gerçek bir dikkat ve ilgi gösterir.

Destekleyici bir takip anlayışı ile onların kendileriyle ve çalışmalarıyla yakından ilgilenin. Verdiğiniz görev ve sorumluluklarda onları yalnız bırakmayın, destekleyin, teşvik edin. Onların yerine işleri siz yapmayın fakat takıldıkları yerde sizin yanlarında olduğunuz inancını yaşamalarını sağlayın. Sizin varlığınız onları korkutmasın, aksine güç versin. Bunun için hata yapmalarına fırsat verin. Bu hatalar bazen önemli kayıplara neden olabilse de bundan korkmayın. Hatayı önlemekten öte hatadan ders çıkarmak üzerine ve aynı hatayı tekrar etmemek üzerine bir iklim oluşturun. İyi bir yönetimin özünün, ilgi duymak ve sıkı çalışmak olduğunu unutmayın. Tüm varlığınızla ve eylemlerinizle; “sizden ne kadar çok çalışmanızı istersem isteyeyim ben de en az bu kadar çok çalışırım” mesajını verin. Maillere, mesajlara, aramalara makul sürede cevap verin, geri dönün. Çok meşgul ve yoğun olduğunuzdan söz etmeyin. Bu yoğunluk edebiyatı size hayranlık oluşturmaktan ziyade ekibinizi sizden uzaklaştıracaktır. Ekibinizin çalışmaları ile ilgili geri dönüt verin, takdir ve memnuniyeti iletmekten çekinmeyin. Fark edildiklerinin, değerli olduklarının, yaptıkları işlerin kıymetli olduğunun en büyük göstergesi, sizin bazen bir dakikanızı bile almayan takdir ifadeleridir. İnsanlar şımarmasın diye onları kırıcı ya da görmezden gelici söylemler geliştirmek yerine dengeli bir takdir dilini kullanmanız size daha fazla kazanç sağlayacaktır. İlişkilerinizde dengeli olun. Yani ihtiyacı olan ilgi ve desteği herkese sağlamakta adaletli olun. Sadece belli kişilerle daha çok görüşen, belli kişilere vakit ayıran bir yönetim anlayışından sakının. Bu ekibinizde soğumalara ve kopmalara sebep olacaktır.

Potansiyellerini hayata geçirmelerine öncülük edin.

Potansiyellerini hayata geçirmelerine öncülük edin. Güçlü yönlerini bilin ve bu yönlerini kullanabilecekleri alanlarda onlara görevlendirmelerde bulunun. Bu durum onların kendilerini gerçekleştirme imkânı bulmalarını sağlayarak motivasyonlarını artıracak ve ekip içerisinde daha uzun süre var olmalarına katkı sağlayacaktır. Aksi durumda keşfedilmeyen yetenekler ekibinizden kopup gidecektir ve bu konuda kendinizi geliştirmezseniz yıldız kaymasını sıklıkla yaşayacaksınız.

Vitrinde ekibinize yer verin.

Ekibinize vitrinde yer verin, bu hususta cömert olun. Eğer başarının keyfini kimin süreceğine aldırmazsanız, hayatta her şeyi başarırsınız. İşin mutfağında çile çeken, terleyen insanlara vitrinde yer vermezseniz ne uzun vadeli bir ekip oluşturabilirsiniz ne de kaliteli insanları elde tutabilirsiniz. Başarılardan bahsederken bunun ekibinizin bir eseri olduğunu ve böyle bir ekibe sahip olmakla çok şanslı olduğunuzu vurgulayın. İyi bir lider, bir başarı varsa pencereden dışarı bakarak “Bu başarıyı gerçekleştiren şu mükemmel insanlara ve şu talihe bakın” yorumunu yaparken ekibi de onu işaret ederek “Her şeyi yapan o dur, onun liderliği olmasaydı asla bu yolu kat edemezdik” der. İşler iyi gidince pencereden dışarıyı işaret eden bu liderler, işler kötü gittiğinde de hesap soracakları birisini ya da olayı bulmak için aynanın karşına geçerler.

İyi bir ekip olmak için insanların size, yüreklerinde ve zihinlerinde yer açmaları gerekir. Bunun da elbette bir bedeli olacaktır. İşte yukarda yer verdiğim başlıklar, bu bedelin sadece bir kısmını tarif edebilir. “Hızlı gitmek istiyorsan yalnız git, uzağa gitmek istiyorsan birlikte” sözünde de ifade edildiği üzere uzaklara gitmek, daha kalıcı, uzun soluklu ve nitelikli işler yapmak birlikte hareket etmeyi, birbirine kenetlenmiş bir ekibin var olmasını gerekli kılar. Bu ekibi oluşturmak da sizin liderlik tarzınızla doğrudan alakalıdır.

İstifade Edilen Kaynaklar

Acar Baltaş, Bir Yolculuk olarak Liderlik, Remzi Kitabevi.

Jim Collins, ‘İyi’den ‘Mükemmel’ Şirkete, Boyner Yayınları.

Stephen R. Covey, Etkili İnsanların 7 Alışkanlığı, Varlık Yayınları.

William Glasser, Okulda Kaliteli Eğitim, Beyaz Yayınları.